Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – 100 yıllık hayalin gerçeğe dönüştüğü Marmaray Projesi’nde kadın istihdamına da yer verildiğini öğrendiği an burada olması gerektiğine inanan ve başvuruda bulunan Güler Baran (40), çocukluğa dair anıların ya da bir oyuncağın insanlarda izler bıraktığını söylüyor. “Babam bana oyuncak tren almıştı. Dumanı tüte tüte raylar üzerinde giden bu oyuncakla kim bilir belki de böyle bir mesleğe yöneldim. Mesleğime adeta âşığım, çok seviyorum. Şuna da inanıyorum; aileler çocuklarına oyuncak alırken iyi belirlemeli, iyi düşünmeli. O oyuncaklar çocukların dünyasında çok önemli, geleceğini şekillendirebiliyor” şeklinde konuştu.
‘VAN’DAN MALATYA’YA NASIL GİDECEĞİMİZ BELLİ’
Makinistlik mesleği uzun bir süreç gerektiriyor. KPSS ile belirlenen adaylar, ilk olarak 960 saat teorik ve uygulamalı mesleki yeterlilik eğitimlerini ve sınavlarını başarılı şekilde tamamladıklarında makinist ehliyeti almaya hak kazanıyorlar. Ancak bu ehliyet, tren kullanmaları için yeterli olmuyor. Bundan sonraki süreçte kullanacakları lokomotif tipine ve tren kullanacakları demir yolu güzergahına uygun bröve almaları gerekiyor. Bu süreçleri başarıyla tamamlama sonrasında yardımcı makinist olabiliyorsunuz. Yine aldığınız bröve size her treni kullanma izni vermiyor. Her trenin özelliğine göre eğitimlerinizi başarıyla tamamlamanız ve bröve almanız gerekiyor.
Konvansiyonel tren brövesiyle yüksek hızlı tren makinistliği yapılamayacağını dile getiren Güler Baran, “Her lokomotif ya da tren hattının özelliğine göre bröve almak zorundasınız. Kara yolunda bir şoför ehliyet alıp yola çıkıyor ve kişisel kararlarına göre o aracı kullanıyor. Ancak demir yolu böyle değil. Hem o mesleği edinme hem o mesleği sürdürme katı kurallara bağlı. Van’dan Malatya’ya giderken hangi kilometrede hangi hızla gitmeniz gerektiği belirlenmiştir. Ayrıca sistem sürekli ana merkezden kumanda edildiği için sinyalizasyon vb. uyarılara uymak zorundasınız. Çok fazla dikkat gerektiriyor. Bir makinist 2 yıl gibi bir sürede yetişiyor” deyip ekledi:
“Ayrıca mesleğimiz büyük sorumluluk gerektiriyor. Binlerce canı, binlerce ton yükü ulaştırırken o trenin tekerleğini dönmesini sağlayan makinisttin dışında büyük bir demiryolcu ekibi var. Emniyet bizim mesleğimizin temelidir. Öncelikle emniyet kurallarına uymak ve emniyet tedbirlerini almak zorundayız. Tüm ekibin koordinasyon içerisinde hareket ederek treni binlerce kilometre uzağa götürmesi ve üstelik bunu her iklim koşulunda, bayram seyran demeden her şartta 7/24, 365 gün yapması meşakkatli. Bu nedenle bu mesleği sevmeniz gerekiyor.”
“Yardımcı makinist olmak bile en az 2 yıl teknik simülatör üzerinde uygulamalı eğitim, psikoteknik muayeneyi aşma gibi pek çok süreç gerektiriyor” diyen Güler Baran, “Dolayısıyla kuruluşum olan TCDD Taşımacılık, makinist adaylarını yetiştirmek için önemli yatırımlar yapıyor, kaynak ayırıyor, uzun sürede yetişen bu kişilerin de mesleğini sürdürmesini istiyor. Çünkü inşa edilen yeni hatlar, yeni trenler ve özel sektörün de tren işletmecisi olmasıyla birlikte her yıl makinist ihtiyacı artıyor. Bu ihtiyacın sağlıklı karşılanması için en az 2 yıl öncesinden makinistlerin yetiştirilmeye başlanması gerekiyor” bilgisini paylaştı.
‘KARŞIMIZA KURT, ÇAKAL, TİLKİ ÇIKABİLİYOR’
Bu mesleğin zorluğu nedeniyle erkek mesleği olarak görüldüğüne değinen Baran, “Hak da veriyorum. Kısa mesafeler kadınlar için uygun görülüyor ama bu meslekte çalışırsanız hattı seçmeniz söz konusu olamaz. Dolayısıyla anahat yolcu ya da yük trenlerinde çalışmak daha zor. Anahat makinisti kadın olarak bunu yaparken zorlandığım durumlar olabiliyor. Gece yarısı, dağın başında, karda, yağmurda, sıcakta, tren kontrolü için 750 metre vagon kontrolü gerçekleştirebiliyoruz. Karşımıza o esnada kurt, çakal, tilki, domuz gibi hayvanlar çıkabiliyor. Günde 8 saat çalışıyoruz ama bu gece de olabilir gündüz de olabilir. Bu 8 saatte gidip tekrar evimize dönmek mümkün olmuyor, başka şehirlerde yatakhanede uyumamız gerekebiliyor. Dolayısıyla makinistlerin diğer mesleklerde olduğu gibi düzenli yani belirli saatte sabah işe git, akşam eve gel gibi aile yaşamları olmuyor. Makinistlere kumanya verilir, yemeğimizi markizde yiyebiliyoruz. Ancak ben mesleğimi seviyorum. Bu mesleği seçmek isteyen kadın arkadaşlarım da bu açıdan değerlendirme yapsınlar. Bu zorluğu benim gibi göze alan kadın arkadaşlarım bu mesleği seçmeli yoksa yapamazlar” yorumunda bulundu.
‘AİLEM ZORLU ŞARTLAR YÜZÜNDEN İLK BAŞTA SICAK BAKMADI’
Ailesi her zaman sonuna kadar onun yanında oldu. Bu zorlu süreci atlatmasını sağladı. Marmaray’da görev yaparken ana hat trenlerinde çalışmak istediğini belirten makinist Güler Baran, “Söylediğim gibi bunun için tekrar eğitimlerden geçmem gerekiyordu. Bir de Marmaray’a göre ana hat yolcu ve yük hatları daha zordur. Marmaray belirli saatlerde çalışıyor. Evinize gidebiliyorsunuz ancak ana hat öyle değil. Bu nedenle ilk başta çok sıcak bakmadılar, zorlu şartlarda çalışabileceğime inanmadılar. Ancak ben elimden gelen gayreti sarf ederek herkese bunu kanıtladım. Sonuç olarak herkes şu anki durumumdan ve azmimden dolayı mutlu” ifadelerine yer verdi.
Kendisini gördüklerinde şaşıranlar, alkışlayanlar, tebrik edip, fotoğraf çektirmek isteyenler olduğunu dile getiren Güler Baran, “Özellikle çocuklar trenlere meraklılar. Onlar da kadın makinist olduğumu fark edince çok şaşırıyorlar” dedi.
‘BİR KADIN KOCA KOCA TRENLERİ NASIL SÜRÜYOR?’
Yeni tanıştığı kişilerin de mesleğini söylediğinde büyük bir şaşkınlık yaşadıklarını dile getiren Güler Baran, “İlk etapta belediyede metro kullandığımı düşünüyorlar. Ben kendilerine ana hatta yani şehirler arasında yük ve yolcu taşımacılığı yaptığımı söylediğimde gözlerindeki mutluluk beni etkiliyor, gururlandırıyor. Erkek mesleği olarak görüldüğü için bir kadın olarak koca koca trenleri nasıl sürdüğümle ilgili de sayısız soru geliyor” şeklinde konuştu.
Her mesleğin severek yapılması gerektiğini düşünen Baran, “Gençlere öncelikle nasıl bir meslek beni mutlu eder, bu mesleği ben yapabilir miyim diye kendilerine sormalarını isterdim. Makinistlik mesleğini her yönüyle değerlendirmelerini isterdim. Bu mesleği yapabilmek için gerçekten sevmek çok önemli” diyerek geleceğe dair planlarını da şöyle özetledi:
“TCDD Taşımacılık günde 40 bine ulaşan yolcuyu yüksek hızlı trenlerle ulaştırıyor. Yüksek hızlı ve hızlı demir yolu hatları artıyor. Ben de yüksek hızlı trenin ilk kadın makinisti olmak istiyorum. İnşallah bununla ilgili eğitimleri de başarıyla tamamlayıp hedefime ulaşırım.”