Almanya’da 2000-2007 arasında 8’i Türk toplam 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasının müdahil avukatlarından Seda Başay Yıldız ve ailesine yönelik ölüm tehdidi içeren mektupların gönderilmesi davası çerçevesinde şüpheli olarak sorgulanan 2 polis memuruyla ilgili dosyanın savcılık tarafından “delil yetersizliği” nedeniyle kapatıldığı ortaya çıktı.
Frankfurt Main Savcılığı, yaptığı açıklamada, şüpheli 2 polis hakkında “yeterli delilin tespit edilemediği” gerekçesiyle soruşturmanın 7 Aralık 2023’te durdurulduğu bilgisini doğruladı. Aşırı sağcı polislerin, emniyet birimlerinin bilgisayar sisteminden kendisi ve ailesiyle ilgili özel bilgileri alarak aşırı sağcılara vermesinin ardından ölüm tehdidi aldığı için 5 yıldır koruma altında yaşayan avukat Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savcılığın delil yetersizliği gerekçesiyle dosyanın kapatılması kararına itiraz ettiklerini söyledi.
Yıldız, “Adres, doğum tarihi ve isim gibi özel bilgilerimiz ellerindeydi. Yani o dönem 2 yaşındaki kızımın ismi, doğum tarihi ve benzeri özel bilgileri polis bilgisayarından alındı ve 90 dakika sonra bu bilgilerle tehdit edildik.” dedi. Konuyla ilgili sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada ise Yıldız, “Masumiyet karinesi geçerlidir. Kızımın verileri Frankfurt’taki 1. Polis Karakolundaki polis memurları tarafından alındı. Tam 90 dakika sonra aynı verilerle tehdit içeren bir faks aldık. Polise karşı açılan davalar düştü. Masumiyet karinesi ama adalet sorunu.” ifadesini kullandı.
“NSU 2.0” İMZALI TEHDİT MEKTUPLARI
O dönem, avukat Yıldız’a gönderilen aşırı sağcı ölüm tehditlerinin ardından “NSU 2.0” imzalı tehdit mektupları daha sonra çoğu kadın olmak üzere çok sayıda başka tanınmış kişiye de gönderilmişti. Mektubu yazdığı gerekçesiyle 2022’de 54 yaşında bir kişi 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Avukat Yıldız, avukatı Antonia von der Behrens aracılığıyla olayın sorumlusunun tek bir kişi olamayacağı gerekçesiyle, kendisi ve ailesi hakkında yasa dışı verilerin alındığı öne sürülen Frankfurt’taki 1. Polis Karakolundaki polis memurlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Yasa dışı veri alımına ilişkin soruşturma kapsamında yapılan inceleme sonucu, polis karakolunda aşırı sağcı içerikli bir sohbet grubu ortaya çıkarılmıştı.
NSU’NUN GEÇMİŞİ
Almanya’da 2000-2007’de 8 Türk vatandaşının öldürüldüğü cinayetler uzun süre karanlıkta kalmış, bunların arkasında NSU adlı Neonazi terör örgütünün olduğu 2011’de ortaya çıkmıştı.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011’de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, intihar ettikleri öne sürülmüştü.
Terör örgütünün hayattaki tek üyesi olduğu iddia edilen Beate Zschaepe, örgüt arkadaşlarının ölümü üzerine hücre evini ateşe vermiş ve polise teslim olmuştu. Zschaepe, 11 Temmuz 2018’de sona eren davada ömür boyu hapse mahkum edilmişti.
Neonazi terör örgütünün, uzun yıllar boyunca Alman güvenlik birimlerince tespit edilememesi, NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurduklarının ortaya çıkması, Almanya’da büyük tartışmalara yol açmıştı.